Blog

KEŞM Günlükleri 10 - Karma Nasıl İşler?

KEŞM Günlükleri 10 - Karma Nasıl İşler?

KEŞM Günlükleri yazı dizimizin bugüne kadarki yazılarında “Karma” konusuna mümkün olabildiğince değindim. Elbette o yazılarda daha çok bir başlığa yönelik örneklemelerde bulunduğum için karma konusu, farklı yazılarda parça parça ele alınmış gibi oldu. Karma konusu ve yaşam planımıza etkisi, bize danışılan konular arasında da popüler ve gerçekten de kişi kendi hayatında bir şeyleri kökten dönüştürebilmek istiyorsa tam bilmesi gereken bir konu. Tüm bunları göz önüne alınca, KEŞM Günlükleri yazı dizimizde “Karma” konusuna direkt değinmek istedim. Bu yazı, dilerim okuyan herkes için hem keyifli hem de yol gösterici olur.

Karmaya önce herkesin bildiği tarafından bakalım. Karma kavramı en temelinde “Ektiğini biçme” dinamiği üzerinden işlemektedir. Aslında baktığımız zaman Türk kültürü üzerinde de bu kavram bir atasözü olarak yerini almıştır ve yine farklı kültürlerde de benzerlerini görebilmekteyiz. Olaya ruhsal açıdan bakılmadığında dahi, insanlar yüzyıllardır kendi deneyimleri çerçevesinde bu olguyu deneyimlemiştir, görmüştür ve gelecek nesillere bilgi olarak aktarmıştır. Aslında ne kadar da bu anlayışa sahip bir potansiyeldeyiz.

Elbette işin içerisine kulaktan dolma bilgiler girmeye başlayıp ve bir de üzerine sembolizmle aktarılan bilgileri, normal bir gerçeklik ile algılamaya başlayınca; araştırmadan kabul etmeye meyilli toplumlarda karma konusu, Uzakdoğu’daki insanların bir inancının bir parçası olarak ele alınmış ve sadece ele alınmakla kalmayıp, işi sadece ölen bir kişinin bir sonraki hayatında nasıl geleceğine indirgenmiştir. Bir yandan da inanç sistemi içerisindeki karma olgusu ile, ilgili inanç sistemlerinin yetkili kimselerinin daha alt tabaka insanları manipüle ettiğini de görmekteyiz. İnanç sistemlerindeki bu yozlaşma ne yazık ki dünyanın her bölgesinde, her türlü inancında var. Yeter ki ellerindeki güç bir başkasına geçmesin.

Neyse.

Ben bir din bilimcisi değilim. Hatta bu yazıda, sizi kişisel inançlarınızdan saptırıp da başka bir şeye inanmaya da zorlamayacağım. Çünkü karma inanılacak bir olgudan çok, bilindiği takdirde yaşamımıza yön vermek için kullanılabilecek bir araç. Bu konular üzerine yapılan araştırmalar ölçülebilir, gözlemlenebilir bir alanda olmadığı için size direkt kanıtlar da veremeyeceğim; ama bunu hakkıyla yapmaya çalışan ve yeniden doğma üzerine araştırmalar yapan pek çok insan olmuş, eserler yayınlamış. Elbette bu yazının oluşmasına vesile olacak bugüne kadar farklı kaynaklardan okuduğum ve karşılaştırdığım bilgiler temel bir referans noktası oluşturuyor; ama bunca yıldır yaptığımız çalışmalar ve aldığımız sonuçlardaki ilerleyiş, yaptığımız çalışmalardaki aldığımız ruhsal bilgiler ve direkt aldığımız kanallık bilgileri bu yazının ana temelini oluşturuyor. Bu sebeple de çoğu yazıda yaptığım gibi bu yazıda da size minik bir hatırlatmada bulunayım; bu yazıdaki bilgiler deneyimleme yoluyla alınmış kişisel bir gerçekliğin yansımasıdır. Bu yazıdaki bazı kavramları ilk defa okuyor olsanız da mümkün olabildiğince sade bir dil kullanmaya gayret göstereceğim ve kafanızı karıştırmamak adına aşırı detaya girmeyeceğim.

Evet, artık konuya daha ruhsal bir giriş yapabiliriz.

Bu evren, çeşitli canlı ve cansız formların, türlerin farklı, benzer ve eş zaman / mekân / boyut çerçevesinde beraberce tekâmül ettiği dualite evreni. Dualite evreninin temelini de zıtlıklar oluşturuyor. Zıtlıklar, bir bütünün farklı kutupları ve sadece dünya okulu için değil, dualite evreninin genelinde de ruhların belli olgunluğa geçmesinde önemli rol oynuyor.

Dünyamız insanlar için, bildiğimiz fizik yasalarına uygun canlılarca yaşanabilecek bir gezegen. Dünya, ruhlar içinse bir deneyim okulu. Hatta okul gezegenlerin hepsi bir deneyim alanı, biz şu an dünya yasalarına uygun bir formdayız ama bir ruh başka bir gezegende tekâmül ederken, o gezegenin yasalarına uygun bedenlenmekte. Bu bizim gibi etten ve kemikten bir yapı gibi olmayacağı gibi daha süptil ve enerjik olabilmektedir.

Bu dualite evrenine gelen her bir ruh, kozmik bir kökene sahiptir. Ruhların dualite evrenine geçmesi, “Monad” olarak tabir edebileceğimiz dualitenin olmadığı alanda verilen tezahür isteği ile gerçekleşmektedir. Bu ilk gelen bizim en üst versiyonumuz olan yüksek benliğimizi ifade eder. Bu ruh, kendi kökeniyle alakalı bölgede belli bir seviyeye ulaştıktan sonra dahi farklı okul gezegenlerde de bilgiyi tecrübe etmek isteyebilir, hatta bu okul gezegenlere daha destekleyici ve yapıcı bir rolde bile gelmeyi isteyebilir. En üst versiyonumuz, bu tür okul gezegenlerdeki süreçlerini kolaylaştırmak adına o gezegene enerjisini projekte ederek, o gezegene ait daha alt bir yüksek benlik oluşturur. Yani dünya haricinde benzer gezegen okul süreçlerinden geçtiysek, her bir gezegene ait bir üst benliğimiz zamanında oldu. O gezegen ile ilgili tekâmül süreci sonlandığı zaman projekte edilen bu enerji formu, en üst versiyonumuza edinimleri aktararak onla bütünleşti.

Bu bilgiler detaya girmeden sizin için biraz tuhaf ve karmaşık gelebilir ama şu şekilde burayı özetlemek istiyorum. Dualite evrenine enkarne olan ilk kozmik ruhumuz, bu yazıyı okuyan herkesin en üst versiyon yüksek benliği. Bu dünyadaki tekâmül sürecimizle alakalı işleri yürüten, okul gezegene ait bir yüksek benliğimiz daha bulunuyor. Bizler de gezegendeki yüksek benliğimizin birer projeksiyonu şeklinde enkarne olmuş, sahada olayları deneyimleyen formlarız. Gezegendeki yüksek benliğimiz buradan alabileceği en üst seviye deneyimi elde ettiği zaman, ilgili gezegendeki enkarnasyon süreci sona ermekte veya daha çok vazifeli şekilde toplumsal tekâmül planlarına katkı sunmak için enkarne olabilmektedir.

Bedri Ruhselman, İlahi Nizam ve Kâinat eserinde de benzer bir tanımlama kullanmış. İnsan yapısını anlatırken “Ruh > Varlık > İnsan” sınıflaması yaparak, bu dünyada tekâmül eden “İnsan”ın deneyimlerinden kazanım sağlayan bir “Varlık” olduğunu ifade etmiş ama ana “Ruh” için bilgi biraz daha bilinmez kalmıştır. Özellikle eserlerinde bahsettiği dünyanın astral planındaki “Spatyom” bölgesi, dünya okulundaki yüksek benliğin yer aldığı da bir bölge diyebiliriz.

Meraklanmayın, üzerinde çalışmakta olduğum kitabımda bu konulara olabildiğince çok detaylı gireceğim. Özellikle KEŞM Günlükleri yazı dizimiz sizin için hazırlayıcı olsun.

Şimdi bunları size aktarmadan yazacağım bir karma yazısı da eksik kalacaktı; çünkü olay gerçekten sadece ektiğimizi biçmek değil. Konuyu bu üst kısımlara çok yaymadan ama yine de hiyerarşik yapının bu şekilde olduğunu bilerek, asıl burada bir kimlikle enkarne olduğumuz halimizin “Karma” konusuyla tam olarak nasıl bir işi var, konuyu oraya doğru çekelim.

Dünya okulundaki tekâmül süreci, bizim şimdiki insani formlarımızdan çok daha farklı formlar ile başladı. (“Agarta ve Şambala” ile “Annunakiler” ve “3B / 5B Geçiş Süreci” yazılarında bir okul gezegenin işleyişinden mümkün olabildiğince bahsetmiştik, hafıza tazelemek adına eski yazılarımıza da göz atabilirsiniz.) Dünya okulunda görev almayı isteyen ruhlar ile tekâmül etmeyi ruhlar, buraya gezegene ait yüksek benliklerini projekte etmeye başladı. Elbette gezegenin fiziksel formu oturana kadarki süreçte ruhlar daha süptil ve enerji bedeni şeklinde dünyanın astral planında tekâmül etmeye başlamıştı. Bu gezegendeki yüksek benlikler de en iyi versiyonlarının edinimlerine ve karmalarına sahiplerdi. Onlar da burada çeşitli bilgileri sıfırdan başlayacak şekilde deneyimleyebilme fırsatı buluyordu. Buradaki ruhlar daha fiziksel bedenlerde enkarne olmaya başladıkça, astral plandaki gibi bir bilinç seviyesinden iyice uzaklaşmaya da başlayarak gerçekten çok daha sıfırdan deneyimler elde etmeye başladı. Baktığımız zaman, dünyanın içinde bulunduğu potansiyel üzerine buradaki ruhlar yaşam planlarını inşa ederek aslında dünya yolculuklarını başlattı.

Seçimler, zıtlıkların bol olduğu bu dünyanın her döneminde bir edinim aracı oldu. Işığı azaltacak ve dualitede “Kötülük” olarak sınıflandırabileceğimiz titreşimleri doğuracak seçimler, bunu yapan enkarnasyonlarda elbette karmalar oluşturmaya başladı. Yani insanlığın yazdığı ve bildiğimiz tarihten önce, dönemine uygun yaşam formlarımızın tekâmül ettiği “Atlantis”, “Lemurya” gibi dönemlerdeki enkarnasyonlarımızın eylemleri ile biz bir şeyler ekmeye ve biçmeye çoktan başladık. (Hatta işin daha kozmik kökenimize uzanan tarafları da var ama bu kitabın konusu olsun, şimdi galaktik karmalara girmemiz çok da gerekli değil.)

KEŞM seanslarımızda bize enteresan gelen hem kendimizle hem danışanlarımızla ilgili pek çok karmik kayda ulaştık. İnsanlığın yazdığı tarih öncesindeki enkarnasyonlarımızda genel olarak baskın olan “Güç Çatışması” ve “Göç” temalı kayıtlarken; karanlık çağ olarak tabir ettiğimiz, insanlığın bu aşamaya gelişinin başlangıcındaki primat dönemlerden gelen “İçgüdüsel Kötülük” ve “Hayatta Kalma” temalı kayıtlar halen daha bir insanın şu anki hayatına etki edebildiğini gördük.

Yani düşünün, komşunuzu sevmiyorsunuz. Hep kavga, hep öfke, içinizde kabaran negatif duyguları ona kusmak istiyorsunuz. Sonra bir bakıyoruz, daha primat zamanlarınızda avlanan bir keçi için kavga edip, birbirini öldüren, birbirine kötülük yapan, büyü yapan vs. bir karmik kaydınız var ve siz bu hayatta farklı enkarnasyonlarda tekrar karşılaştığınızda bu kayıtlar tetikleniyor ve aslında buradaki kişiliğinize ait olmayacağını düşündüğünüz duygular su yüzüne çıkıyor. Okuyunca hem komik hem de saçma geliyor olabilir ama böyle bir örnekle “Karma” konusunun ekip-biçme ve bu hayatımıza gerçekten nasıl etki ettiğine bakmaya başlayalım.

Dünyadaki yüksek benliğimizin yeni bir yaşam planı oluştururken sahip olduğu motivasyonu hem yeni bilgileri öğrenebileceği olayları deneyimlemektir hem de bu yolda temizleyebileceği veya temizlemesi şart olan çeşitli karmik kayıtlarını temizlemek ve vaziyeti dönüştürmektir. Buradaki yüksek benliklerimiz bu yaşam planları oluşturulurken o kadar heyecanlı ve mutludur ki, o mutluluğu şu an hissetseydiniz eğer, bu yazıyı okurken kendi yaşadığınız birtakım olumsuzlukları düşünüp, kendi yüksek benliğinize mazoşist yakıştırması yapabilirdiniz. Elbette buradaki yüksek benliğimiz bir mazoşist değil. Yani yeni enkarnasyon planına “Şimdi aşağı ineyim de türlü türlü saçmalıklar, ihanetler, kötülükler, şunlar, bunlar beni bulsun” demiyor. İşte burada ektiğimizi biçme dinamiği devreye girmeye başlıyor.

Bizi ışıktan uzaklaştıran her türlü seçim ve eylem, hanemize karmik bir borç olarak ekleniyor. Bir savaşta katil olmak, toprak kavgası yüzünden komşunuzu öldürmek, aldatmak, aldatma ve ihanetten kaynaklı yine birilerini öldürmek veya zarar vermek, karşılıksız bir aşktan ötürü  karşı tarafın kısmetini bağlamak, başkasına ait eşyaları çalmak, bir kişiye büyü yaparak enerjisel zorbalıkta bulunmak, siyasi bir figür olarak bir toplumun acı çekmesine sebebiyet vermek, etrafa kötülük yaymak vb. negatif kutuplardaki yaşamlarımız ile bu yaşamları paylaştığımız kişi ve kişilerce çözümlenmesi gereken durumlar ortaya çıkar. Elbette okul gezegenlerdeki yüksek benlikler, dualite yasalarınca kutbun her tarafını da deneyimlemeye de çalışır çünkü ruh deneyimlemediği bilgiyi bir edinime dönüştüremez. Tıpkı bir okuldaki bir dersin içeriğini bilmemiz gibi. Onu ne kadar bildiğimize yönelik dönem sonu bir sınava tabi tutuluruz ve aldığımız sonuç ilerleyişimizi belirler.

Tabi bu deneyimleme aşamasında asıl iş, yine kişide bitmektedir. Her bir enkarnasyonda, yaşam planımıza ve o dönemin gerçekliğine uygun bir bilinç seviyesinde oluruz. Burada seçimler ve eylemler her zaman insana ait olacaktır. Yani kişi o hayatında gerçekten öfke ile birini öldürmeye meyilli bir yapıda olabilir ve bu duyguları benimseyebilir ama işte o seçim anında bu baskın olan tarafta bir eyleme geçmek yerine, bunu çözümleyici bir eylemde bulunmak, o kişiye tekâmül ettirecek edinimi kazandırır. O yüzden “Bir insan yedisinde neyse, yetmişinde de odur” gerçekten tam bir saçmalıktan ibarettir. Kendini bilmek, kişinin kendi kusurlarını bilip de sonra o kusurlar ile seçimler yapması değil, çaba gösterip o kusurları dönüştürmesi ile gerçekleşir. Sonra efendim, “Ben işte bilmem ne burcuyum da ondan böyle oluyor”, “İşte kaynımlar şöyle davranıyor da hep ondan”, “Ya benim yıldızım düşük” gibi üretme konusunda hiç de sıkıntı çekmeyeceğimiz bahanelere sarılırız ama olaylar da peşi sıra karşımıza çıkmaya devam eder.

Elbette çok daha fazla örnekler vererek size fikir vermek de istiyorum ama yazıyı fazla uzatmak yerine “Karma” konusunu anlaşılır bir temele oturtmak istiyorum. Bu sebeple biraz daha şu anki bir yaşam üzerinden örneklemeler vererek, sürecin biraz daha sebep – sonuç ilişkilerine bakalım.

Mesela çok mülayim bir insansınız. Etliye sütlüye karışmaz, kimsenin tavuğuna kışt demez, verilen görevi layığıyla yerine getiren, saygılı, sevgi dolu iyi bir insanız. Ne oluyorsa ama hep karşınıza tuhaf kişiler çıkıyor, hakkınızı yiyor, başınıza hep talihsizlikler geliyor, etrafınızdakiler Brütüs gibi sırtınıza saplayıp saplayıp hayatınızı karartıyor. Şimdi baktığımızda siz bu kadar mülayimken nasıl bir suçunuz, günahınız olabilir de hayat size sağlı sollu girişiyor? Ya da zalim birini düşünün, eline geçtiği her fırsatta sahip olduğu gücü kullanmaktan çekinmeyen birini, önündeki her seçeneği benmerkezci davranarak kullanan, ailesi dahil tanıdığı kimseye iyi bir katkısı dokunmayan. Ya da bırakın farklı örneklemeleri, direkt kendinizi düşünün; bazen her şey çok yolundayken hayatınıza biri giriyor ya da durduk yere hayatınızda bir dönemeç oluyor, hatta hayatınızda gözle görünür hiçbir şey olmuyor ama bir anda her şey alt üst oluyor, nasıl? Bu yaşanılanların temelinde nasıl bir işleyiş var?

Hatırlarsanız, bir sonraki enkarnasyonu için yüksek benliğimiz yukarıda güle oynaya bir yaşam planı belirliyor demiştim. Bu planda ilk belirlenen, ruhun öğrenim önceliğidir. Genel olarak da karma kabarık ise tabi ki verilemeyen bu derslerdeki öncelikler rehberlerimizle beraber belirlenir. Verilememiş dersler ciddi bir karmik borçtur. Tabi sosyal bir canlıyız, bu karmik borçları da genelde başka kişilerle beraberce ya da onları karşımıza alarak yapmaktayız. Haliyle bu kişilerin yine yüksek benlikleri ile beraberce yaşam planlamaları görüşülür. Bu kişiler bizim ruh ailemizden olabilecekleri gibi, bir enkarnasyonumuzda aslında çok önemli yeri olmayacakken yaptığımız seçimler ile ruhsal bir bağ oluşturduğumuz kişiler de olabilir. Yine de yapılan planlamalar birer potansiyel şeklindedir. Yani yaşam planlarımızdaki bir karşılaşma bize “X bir tarihte şu kişiyle şu yaşanacak” gibi bir durumdan çok, bu kişi ile karşılaştığınız zamanda, o kişiyle alakalı çözümlemeniz gereken karmik kayıtların açığa çıkmasıyla devam edecek olaylar silsilesini başlatmaktadır.

Peki bu kayıtlar açığa nasıl çıkar?

Karmik kayıtlarımız öyle doğar doğmaz bir anda aktifleşerek ilerlemez, yoksa böyle bir mekanizma kişi için gerçekten fazla yorucu bir yük olurdu. Onun yerine hem yaş döngülerimizle hem astrolojik etkilerle hem de çok farklı tetik mekanizmalarımız ile kayıtlarımız aktifleşmeye başlar. Bu kayıtlar su yüzüne çıktıkça, o karmadaki zaman çizgisine ait duygular, düşünceler, negatif etkiler ve ışığa gidememiş versiyon enerjilerimiz (Versiyonlar ve Ruh Parçaları için ayrı bir KEŞM yazısı yazacağım) aktif olarak, aslında olası bir seçim kavşağında bizim eylemimiz öncesi topyekûn bir etki sunmaya başlar.

Şimdi bizim yeni yaşam planındaki etkilere maruz kalabilecek bir enkarnasyonumuz var. Bu enkarnasyonumuzun potansiyel bir kişilik yapısı var, işte anne-baba ilişkisidir, akrabalardır, okuldur, çevresel faktörler filan derken de aslında bir seçim anında bir yöne daha meyilli bir hale geliyoruz, bir hamur gibi yoğrularak bir şekil alıyoruz. İşte bu noktada tetiklenerek aktifleşen kayıtlarımızın enerjileri aslında bizim yaşam planımızda çözmeyi arzu ettiğimiz durumları oluşturuyor ve bu enkarnasyon kişiliğimizle birleşerek bize karmaları dönüştürmemiz için imkân sunuyor.

Aslında temelde gidişat çok basit: Hangi koşulda veya durumda olursak olalım, sevgi – saygı – merhamet çerçevesinde seçimler yaparak ışığın olduğu seçimi gerçekleştirmek! Dünya okulunda tekâmül eden ruhlardan aslında beklenen bu. Bizim başımıza geldiğini düşündüğümüz her şey, nedensellik ilkesine bağlı, geçmiş hayatlarımızdaki seçimlerimizin yansımaları. Evet, bu hayatta melek gibi bir insan olabilirsiniz ama bu yaşam planını deneyimlemeniz için ihtiyacınız olan temel yapının gerekliliği bu yoksa ruhunuz karşılaşacağınız olaylarda ne gerekli empatiyi yapabilir ne de o zorlayıcı seçim anında buradaki bilinç projeksiyonunun deneyimini bir edinime dönüştürebilir.

Elbette burada çok sayıda farklı etkiler de söz konusu. Bazen kayıtlar içerisinde o kadar yoğun negatif etkiler söz konusu olabiliyor ki, gerçekten bırakın hatalı seçim yapmayı, kişinin seçim yapabilecek noktaya kadar gitmesine bile engel olabiliyor. Bir yandan tetiklenen karmalarla açığa çıkanlar, kişilerarası ilişkiler çerçevesinde fazlasıyla dünya realitesine saplanmamıza ve seçim anlarında tamamen günü kurtarmak ya da kısasa kısas misali bizi ilerletmeyecek, negatif seçimlerde bulunmamıza sebebiyet verebiliyor. Hiçbir sebep yokken biri sadece içindeki duygulardan ötürü, yine dışarıdan bakarak değerlendirdiğimizde gayet normal bir insana karabüyü yapıyorsa ve bunu yapmak için anlamsız bir içgüdüyle hareket ediyorsa, burada büyük karmik bir etki var diyebiliriz. Elbette bu şu demek değil; “İşte bu bana geçmişte neler neler yaptı, ben de şimdi ona hokus pokus yapayım da hayatı kararsın!”. Yukarıda belirttiğim “Her ne koşulda olursa olsun” ibaresi bu durum için de geçerli. Bu örnekteki karabüyücü arkadaş, içgüdüsüyle hareket etmek yerine, ışığı barındıran bir seçim gerçekleştirebilseydi, bu iki kişinin aralarındaki o karmanın etki ve enerjileri çözülmeye başlardı. İşte seçimler bu yüzden önemli. Bir de iki taraf da “Vay sen misin bana böyle yapan!” moduna girdiğinde orada zaten eksi bakiye ile tekrar enkarne olmuş bu arkadaşların, karmik borçlarını daha da kabartarak geri döneceğinden şüpheniz olmasın.

Şimdi aslında olabildiğince çok da örneklemek istiyorum çünkü konu bu kadar yine de basit değil. Dediğim gibi çok farklı etkenler hepimizin yaşam planlarını birbirinden özel kılıyor. Görünüşte sorununuz bir arkadaşınız ile aynı mesela, finansal sorunlar, kıtlık bilinci diyelim. Sizinkinin temelinde çok farklı karmaların enerjileri sizin bu durumu yaşamanıza ve ona göre bir deneyim yoluna çekilmenizi sağlarken, arkadaşınızın belki öğrenmesi gereken çok daha farklı bir nokta olabiliyor. Mesela sizin negatif yönetici karmalarınız var, kötülükler yapmışsınız, rüşvetler yemişsiniz ve bu sizin şimdiki hayatınızda bolluğunuzu, bereketinizi etkiliyor. Önünüze bir fırsat geçti ve bu fırsat kolay yoldan, başkalarının hakkını yiyerek çok para kazanmanıza vesile olacak. İşte bu noktadaki seçiminiz ya o karmanızdaki etkiyi daha eksi bakiyeye çekecek ya da alacağınız kararla “Ben artık yemem bu numaraları, vaktiyle yedik hurmaları, şimdi almayayım” diyebildiğinizde zaten o karma etkileri kalkarak, sizin daha ışık yolunda bir potansiyel oluşturabilmenize yardımcı olacak. Diğer arkadaşınızın belki çeşitli hırsızlık karmaları vardı ve yaptıklarından dolayı aldığı çeşitli lanetler onun bolluk ve bereketini etkiliyordu. Ona da kendi yaşam planına uygun deneyimler çekilecektir.

Buralarda biraz konuyu toparlamak istiyorum.

Dünyaya gelirken elimizde bir evrak çantasıyla geliyoruz da yeri geldiğinde o evrakları çıkarıp masaya koyuyoruz ve onlarla bir dönem – halledemezsek de tabi o hayat boyunca – uğraşıyoruz gibi düşünebilirsiniz. Elbette ruhun bir diğer enkarne olma motivasyonu, yeni şeyleri de öğrenmek. Bu sebeple hepimizin birbirimizden çok özel yolları var ama çıkış noktası tek, ışık.

Kısacası hayatımızın kendisi, karmalarımızı temizlemenin ve dönüştürmenin bir yolu.

Karmalar konusunda hepimize katkı sunabilecek çalışma teknikleri elbette var, KEŞM sistemi bunlardan biri. Eski yazıları zaten okumuşsanız, çalışma ilerleyişleri nasıl gidiyor, karmalarda neler nasıl temizleniyor, konu başlıklarıyla ilgili deneyimlerimi aktarırken hep bunlardan da bahsettim. Yine karma odaklı çalışabilen Reiki sistemleri de aktif olan karmalarımızla ilgili derinlemesine olmasa da yüzeysel temizlemeler yapabiliyor ve en azından aktiflikleri ile ilgili etkilerde yumuşama sağlayabiliyor. Yıllardır enerji sistemleri ile çalışan biri olarak şunu diyebilirim ki, karma dediğimiz öyle iki reiki yapmakla temizlenecek bir şey değil; çünkü ruhun yaşam motivasyonu öğrenmek. Öğrenemediğimiz potansiyeller zaten karmayı oluşturan etmenler. Bir de sadece olumlamalar ile, pod & poclar ile, serbest bıraktım 777’ler ile, herhangi bir nefes tekniği ile de karma temizlenmiyor. Çok kaktı bir dil kullandığımın farkındayım ama danışanları sömürme usulü ilerleyen çok farklı teknik ve metot da bir o kadar etrafta mevcut.

Yine eski yazılarda da bahsetmiştim, bizler bu hayatta nasıl taahhütlü bir hizmet için sözleşmeye imza atıyorsak ve sözleşmeden caydığımızda bir ceza bedeli çıkıyorsa, karma temizlemeye yönelik yapılan çalışmalarda da yapılan temizlikler bir kefaret karşılığı olabiliyor. Yani tamam karmalar fışt diye temizlensin de ee ruhumuzun bu dersi vermeye ihtiyacı var ve evrensel yasalarca da belli kaidelerle bu dualite evreninde süreç işliyor.

İnsan olarak başımıza gelenlerden dolayı birilerini ya da bir şeyleri suçlamaya meyilli yapımızı ne kadar dönüştürür, yaşamdaki sorumluluğumuzun bilincine varabilirsek, işte o zaman seçim anlarımızda neden sevgi-saygı-merhamet temelinde hareket edeceğimizi anlayarak ilerleriz.

Şimdi nasıl biri olduğunuz, sizin biraz sonra aynı şekilde olacağınız anlamına gelmez. Hayatınızda bir şeylerin değişmesi gerekiyorsa, burada başlanacak temel nokta kendinizsiniz.

Hayatınızın sorumluluğunu üstlenin. Bu korkmanız gereken, zorlu bir süreç değil aksine her şeyin çok da sağlıklı ilerlemesine katkı sunacak bir süreç.

Yüksek benliğiniz bu hayatınızdaki yaşam planını yaparken sevinçle kutlama yapıyordu çünkü sizin bu bilgilere erişeceğinizi ve yaşamınızın iplerini elinize alacağını biliyordu. Onun mutluluğuna ortak olmak sizin elinizde. Yüksek benliğinize ışığı barındıran edinimler kazandırmanız sizin elinizde. Her insan kendi seçimlerinden mesul, siz yapacağınız seçimler ile başkalarının da sizin gibi ışık yolundan gitmesine rehberlik edebilirsiniz.

Bu yolculukta hem yüksek benliğimizce hem rehberlerimizle hem de Yaradan’ın saf sevgisiyle desteklendiğinizi hep hatırlayın.

Yeni yazılarımızda görüşmek üzere. Sevgilerimle.

Taner Tözün

08 – 13.09.2023

Katılımcılar Hizmetlerimiz için Neler Söylüyor?

Vermiş olduğumuz tüm danışmanlıklar ve hizmetler üzerine katılımcı yorumlarını buradan okuyabilirsiniz.

Sitede Arayın

Kullanıcı Bilgilendirmesi

• Bu bölüm, müşterilere/kullanıcılara ait sorumlulukları hatırlatmak amacıyla hazırlanmıştır. Evrensel Enerji® aracılığı ile hizmet alan tüm müşteriler/kullanıcılar bu maddeleri kabul etmiş sayılır.
• Evrensel Enerji® içerisinde yer alan kurs, uyumlama, paylaşım, çalışma veya blog yazılarının hiçbiri, doktorunuzun size önereceği tıbbi teşhis, tedavi veya bakımın yerine geçmez.
• Evrensel Enerji®, hastalık teşhisinde bulunmaz, ilaç tavsiye etmez veya doktorunuzun tedavisine müdahale etmez. Şu anda doktorunuzun reçetelediği ilaçları alıyorsanız, doktorunuzun tavsiyesi olan ilaçlarınızı kullanın. Tıbbi durumunuzla ilgili herhangi bir endişeniz varsa, lütfen öncelikle doktorunuzla konuşun. Evrensel Enerji® üzerinde yer alan herhangi bir bilgiyi ve öğretiyi kullanarak kendinizi tedavi etmeyi tercih ederseniz, bu sizin sorumluluğunuzdur.
• Evrensel Enerji®, bu sitede yer alan herhangi bir bilginin, eğitimin, uyumlamanın, öğretilerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılması sonucu ortaya çıkan kayıp veya zararlardan hiçbir şekilde sorumlu değildir. Bu sitedeki sağlıkla ilgili bilgiler ve paylaşımlar yalnızca genel bilgi için sağlanmıştır ve profesyonel tıbbi veya sağlık bakımı tavsiyesinin yerine geçmez. Danışmanlık hizmetleri bu koşulda gerçekleştirilmektedir. Enerji şifası ve uygulamaları, herhangi bir sonucu garanti etmez ve sonuçlar kişiye göre değişebilir.
• Evrensel Enerji® üzerinden alınan herhangi bir hizmet için ücret iadesi söz konusu değildir.

Destek Ol

Çalışmalarımıza destek olmak ister misiniz?

→ Detaylı bilgi için tıklayın. ←

E-Bültenimize Abone Ol

Lütfen bu formu gönderebilmek için tarayıcınızın JavaScript özelliğini etkinleştirin

Evrensel Enerji® 2012 - 2023
Taner Tözün & Ezgi Sala Tözün
Telif Hakkı ©
Evrensel Enerji® markası Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillidir ve tüm hakları saklıdır. Bu platformda yayınlanan yazıların tarafımızdan aksi belirtilmedikçe 5846 numaralı Telif Hakları Kanununa uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi hareketlerde kanuni işlem yapılır.
Evrensel Enerji Etiket Bulutu
Reiki, Usui Reiki, Kundalini Reiki, Şambala, Karuna Reiki, İmera Reiki, Seichim, Tara, Kozmik Birlik, GMA, Gümüş Mor Alevi, St. Germain, Altın Üçgen, Çakra Dengeleme, Çakra Temizleme, Çakra Açma, Çakra, Çakralar, Aura, Aura Dengeleme, Aura Temizleme, Aura Açma, Mental Beden, Astral Beden, Eterik Beden, Enerji Temizliği, Enerji Dengeleme, Mekan Temizliği, Sihir Temizleme, Sihir Bozma, Büyü Temizleme, Büyü Bozma, Enerjisel Koruma, Enerjisel Kalkan, Uyumlama, Enerji Uyumlaması, Enerji Uyumlamaları, Online Uyumlama, Online Usui Reiki, Online Reiki, Reiki Uyumlamaları, Reiki Eğitimi, Enerji Uygulayıcılığı, Holistik Şifa, Bütüncül Şifa Çalışması, Bilinçaltı Çalışmaları, Bilinçaltı Uygulamaları, Bilinçaltı Dili, Ses Masajı, Ses Şifa Teknikleri, Mandala, Mandala Atölyesi, Mandala Atölyeleri, Mandala Eğitimi, Yaşam Koçluğu, Yaşam Koçu, Danışmanlık, Aile Danışmanlığı, Spiritüel Danışmanlık, Enerji Danışmanlığı, Bolluk Çalışması, Bolluk Şifalandırma, Bereket Çalışması, Bereket Şifalandırma, Para Yollarını Açma, Bolluk Bereket Çalışması, Bolluk Bereket Şifası, Ruh Eşi, Ruh Eşi Çekimi,Linda Colibert, Daelyn Wolf, Hari Andri Winarso, Mariah Windsong, Manuela Fasoli, Scion, Lavinia Sina Szendrei, Ramon Martinez Lopez, Gaby Solina Grill-Mitterhofer, Enerji Sistemleri, Reiki Sistemleri, Reiki Çeşitleri, 999, 999 Frekansı, Yüksek Şifa Enerjileri, Melek Enerjileri, Spiritüel Rehberlik, Spiritüel Şifa, Kozmik Şifa, Ücretsiz Çalışmalar, Ücretsiz Şifa Çalışmaları, Şifa Çalışmaları, Türkiye Meditasyonu, Dünya Meditasyonu, Reiki Meditasyonu, Maji Çalışmaları, Kendini Keşfetme Çalışmaları, DNA Aktivasyonu, Kundalini Aktivasyonu, Kundalini Aktifleştirme, 3. Göz, 3. Göz Aktivasyonu, Sezgileri Güçlendirme, Psişik Yetenekleri Açma, Psişik Yetenekleri Şifalandırma, Karma, Karmik Temizlik, Karma Şifası, Karmanızı Dönüştürün, Mantralarla Çalışma, Enerjinizi Yükseltin, Enerji Alanınızı Güçlendirin, Titreşimlerinizi Yükseltin, Yaşamınızı Dönüştürün, Büyüklere Masallar, Masal Terapi, Masal Geceleri, Hikaye Anlatıcılığı, Kendi Hikayenizi Oluşturun, Yaşamınıza Yön Verin, Tekrar Bağlantı, Plaides, Playdes, Pleaides, Arcturus, Sirius, Taner Tözün, Ezgi Sala Tözün, Astroloji, Astrolojik Danışmanlık, Deneysel Astroloji, Holisitk Dengeleme Çalışmaları, Psişik Okuma, Beden Kaydı Temizleme, Beden Kaydı Şifalandırma, Karmik Kontrat Temizleme, Karma Temizleme, Karmik Temizlemeler, Karmik Kayıt Bulma, Karmik Kayıt Kütüphanelerinde Temizlik, Beden Kaydı Okuma, Kolaylaştırıcı Ezoterik Şifa, Ezoterik Şifa, Doğum Haritası Şifalandırma, Psişik Harita Okuması, Doğum Haritasının Üzerine Çıkma, Kanallık Mesajları, Kanallık Bilgileri, 
Image