Hayatınızda rüzgârın yönünün birdenbire tersine döndüğü oldu mu? Ya da bir ortama girdiğinizde bir anda yorgun hissetmeye başlayanlardan mısınız? Belki de sadece bir arkadaşınız ile karşılaştığınızda enerjinizin çekildiğini hissediyorsunuz. İşiniz yolunda giderken birden aksaklıklar mı ortaya çıkıyor? Ya da ilişkinizde her şey güzel ilerlerken, “durduk yere” kavgalarla mı boğuşmaya başladınız? Ve muhtemelen bu yaşadıklarınızı bir arkadaşınıza söylediğinizde karşınıza hep bu kavram mı çıkıyor: “Yıldız Düşüklüğü!” Bu yazımızda kültürel olarak da aşina olduğumuz yıldız düşüklüğü konusundan bahsedeceğiz; belirtileri, sebepleri ve neler yapılabilir… Hepinize keyifli okumalar diliyorum.
Yıldız düşüklüğü kavramını kültürümüzde gözlemlediğimizde “Nazar” konusu dikkati çekiyor. Eminim, özellikle bu konuyu aratarak bu yazıya ulaşan dostlarımız, sanki onlara her daim nazar değiyormuş gibi geliyor da bunca harika hayatlar yaşayan ve bunları paylaşan insanlara neden değmiyor diye düşünüyor olabilir. Bu insanlarda hiç mi göz / nazar olmuyor? Elbette oluyordur, ama olay sadece “Nazar” kavramıyla açıklanıp; sonrasında meditasyon, yoga, doğal taş önerisiyle kendiliğinden hallolabilecek bir durum mu gerçekten?
Yıldız düşüklüğü kavramı aslında çok boyutlu yaklaşılması gereken bir durum. Yıllardır enerjisel dengesizlikler üzerine binlerce dostumuzla bireysel ve toplu çalışmalar yapan biri olarak size söyleyebilirim ki; yıldız düşüklüğü, tıpkı gökyüzünde parlayan yıldızların zaman zaman kaybolduğu gibi, bizim de enerjisel olarak "kaybolduğumuz" anların tezahür etmesine benziyor.
Yıldız düşüklüğü yaşayanlar, kendilerini adeta bir enerji bataklığında bulmuş gibi hissedebilir. Sanki birisi o kişinin aniden enerji fişini çekmiş de ruhundaki özüyle bağlantısı kesilmiş gibi... Aniden yorgunluk çökmesi, motivasyon düşüklüğü, elinizi attığınız işte sorunlar çıkması, sahip olduğunuz bir eşya sonrası başınıza gelmedik durumun kalmaması. Peki bütün bu durumları bir insan neden yaşar.
Tabii, yıldız düşüklüğünün nedenleri bir o kadar çeşitli görünebilir. Basit düzeyde enerji alanımızın dengesini bozabilecek gündelik stres, baskı, duygusal travmalar, hatta sağlıksız beslenme yıldız düşüklüğü ile bağdaştırılabilir. Tabi yukarıda da bahsettiğim gibi nazar ve buna sebebiyet verecek bir çevre de bu listenin içine girebilir.
Peki sadece bu kadar mı? Yani yaşam yolculuğumuzda yukarıda saydığım durumları yaşayıp da gayet dengeli bir yol izleyen pek çok kişi olduğunu, muhtemelen hepimiz kendi hayatlarında görüyor ve biliyor. Konu sadece ani enerjisel dengesizlikler olsaydı sizce hayattaki herkes bu tarz bir tetiklenmede aynı durumlara maruz kalmaz mıydı?
Bu sebeple yıldız düşüklüğü kavramına sadece basit bir enerjisel dengesizlik yansıması diyerek geçiştirmemeliyiz.
Çoğu konuda olduğu gibi olayın arka tarafında işleyen ana dinamiklerimize göz atmamız yerinde olacak; yani “Karma!” (Bu noktada kendi lafımı bölüyorum ama bu yazıyla ilk defa sitemize girmişseniz, sitedeki bilgi bolluğundan haberdar olmayabilirsiniz. Yazının geri kalanında aktaracaklarımı daha rahat kavrayabilmeniz adına, özellikle 10. yazı olmak suretiyle, KEŞM Günlükleri yazı dizimizi okumanızı tavsiye ediyoruz. Hatta sitemizin blog bölümünde yazı dizimiz haricinde ama yine karmaya değindiğimiz yazılarımız da mevcut.)
İçinde bulunduğumuz enkarnasyona ait yaşam planımızı temel olarak şekillendiren ruhsal hazinemiz, bizim yaşam kalitemizle doğru orantılı bir bağa sahip. Bu ruhsal hazineyi iki ana içerik oluşturmaktadır: Edinimler ve Öğrenilememiş Bilgiler. Edinimler, bizim dünya okulunda deneyimleyerek aldığımız dersleri ve kazanılmış becerileri gösterir. Öğrenilememiş bilgiler ise, bu dünya okulunda deneyimleme yoluyla alamadığımız dersleri gösterir. Bu sebeple ruh, yeni bir yaşam planı oluştururken bir yandan yeni deneyimlere de açık bir plan oluştururken bir yandan da karmik borca dönüşmüş, öğrenilememiş bilgiler odağında potansiyel bir plan oluşturur. Böylelikle kişi yeni yaşam yolculuğuna adımını atar. (Yakın dönemde paylaştığımız “Karmik Temizlemeler Neden Bireysel Yapılmalı” yazımızda bu sürece daha detaylı değindik, “KEŞM Günlükleri” üzerine bir de bu yazımızı okuyabilirsiniz.)
Karma, yıldız düşüklüğü kavramını derinlemesine inceleyebilmemiz için anlamamız gereken bir olgu. Karmik kayıtlarımızın bu yaşam planımızdaki versiyonumuza nasıl etki ettiğini anladığımızda ortaya çıkan ani yıldız düşüklüğü belirtileri daha anlam kazanabilmektedir. Çünkü bu karmik kayıtlar içerisinde özellikle enerji tahliyesine sebebiyet veren, biraz daha ağır ve negatif karmik kayıtlarımızın olması muhtemel.
Bu yaşamdaki bakış açımızla, davranışlarımızla, düşüncelerimizle “Melek gibi” kavramının bir numaralı temsilcisi olabiliriz ama ruhsal hazinemiz içerisindeki çokluk ve çeşitlilik hem bizi birbirimizden özel kılar hem de içinde dualiteye ait pek çok içerik barındırır. Ruh öğrenmek istediği konu için her yaşamda belli rollerde, farklı dualite kutuplarına yatkın şekilde bir planda ilerleyebilir. Örneğin ruh temel olarak planında negatife hizmet etmeye meyilli bir rolü bilinçli seçebilir; bunun amacı böyle bir pozisyonda ışığa doğru yürümeyi başarabilecek seçimler yapmayı başarabilmektir. Bunu yapamadığında zaten “Karma” meydana gelir.
Bu örneklemeleri neden veriyorum?
Geçmiş yaşamlarımızda yaptıklarımız, yaşadıklarımız, yaşattıklarımız yeni yaşamlarımızda da karşımıza çıkar. Bu da bizi etki almaya daha açık kılmaya başlar.
Şöyle düşünün, bundan birkaç yüzyıl önce insanlar çoğu konuda yaşadıkları yerin şifacısına, büyücüsüne, şamanına giderek sorunlarını çözmeye çalışırdı. Yani olay sadece doğru otları karıştırmak ve şifa bulmak değildi, bazı enerjisel yöntemler de işin içerisine girebilmekteydi ve doğru yapılmayan “iyi niyetli” işlemlerde bile çeşitli etkilere maruz kalmış olabileceğimiz mümkündü. Bunu geçtik, günümüzde hâlâ düşük bilinç titreşimi ile hareket eden işlerini başkalarına büyü, sihir gibi majikal işlemler uygulayarak halletmeye çalışan insanlar bulunuyor. Bu sayının geçtiğimiz yüzyıllarda daha fazla olduğundan şüpheniz olmasın. İster istemez bu tür yapılan işlemlerle de alanlarımıza yaşamlar öncesinde bağladığımız varlıklar cirit atabilmekte ve yaşam planımız içerisinde bu tür karmik kayıtlar tetiklendiğinde etki almaya başlamamız söz konusu olabilmekte.
Kısacası karmik kayıtlarımız tetiklendiğinde, o kaydın zaman çizgisinde yaşadığımız versiyonumuzdan hayatımıza negatif duygu ve düşünce akışı çekebildiğimiz gibi, içerik olarak biraz daha karanlık bir kayıt olduğunda oradaki negatif etkileri de hayatımıza çekmekteyiz.
İyi niyetle yaptığımız bir riütel, ilgili hayatta karma oluşmasına sebebiyet verecek kişiyle karşılaşmamız, coğrafi olarak kaydımızı tetikleyebilecek mekanda olmamız; bazen bir ses, bir bakış, bir koku veya bir tat. Yaş döngülerimiz, astrolojik döngülerimiz ve aslında ruh için bahane olması gereken ne varsa en ufak bir şey bile bir tetik mekanizması olarak çalışabilmektedir.
Bu sebeple özellikle X kişisiyle karşılaştığınızda ve ona bir şeyler anlattığınızda enerjiniz çekiliyor gibi olur. Aranızdaki kayıtlardan farkında olmadan arka planda enerjiler aktifleşerek enerji hırsızlığı ve tahliyesi söz konusu olabilir. Burada suç ne X kişisinde ne de yıldız düşüklüğü konusunda sürekli referans gösterilen “Nazar” olgusundadır. Aslında ortada suçlanacak bir konu da yoktur; çünkü bu tür kayıtlar bizim yaşam planımızı, ruhumuzun tekâmül motivasyonuyla bilinçli olarak plan içine sokulmuş içeriklerdir.
Üstüne basa basa karma konusuna değiniyorum çünkü yukarıda da bahsettiğim gibi, böyle köklü sebeplere bağlı durumlarda sadece basit bir meditasyon egzersizi ya da bir doğal taş türü bunun önüne geçmenize yardımcı olamayabilir. Sonra da işe yaramıyor etiketlemesi yapacak olan da yine bu durumu yaşamaya devam edecekler olur.
Özellikle kronik şekilde her türlü uygulanabilir eylemi yapıp da çözüm alamamış dostlarımız, bu konuda daha derinlere inerek çözüm bulabileceğini bilmelidir.
Elbette her yıldız düşüklüğü deneyimi, yukarıda bahsettiğim kadar güçlü ve abartılı olmayabilir. Bu tür deneyimleri daha basit çalışma ve uygulamalarla dönüştürebilmek mümkün olabilir. Peki yıldız düşüklüğü ile karşılaştığımızı düşünüyorsak neler yapabiliriz?
- Reiki enerjileri ile çalışmak çoğunlukla kişiye olumlu katkı sağlamaktadır. Enerji alanımızda stabil ve güçlü bir denge oluşturmak, negatif bir tetiklenme ile karşılaştığımızda üstesinden daha kolay gelmemize yardımcı olabilir. Bu konuda sadece reiki enerjileri ile dengeleme çalışmaları yetersiz kalabilir. Koruma ve temizleme konusunda yardımcı olabilecek konu odaklı enerjiler, ağır olmayan yıldız düşüklüğünü dönüştürme konusunda destekleyicidir. (“Beyaz Kaplan Güç İksiri”, “Le Baron Noir”, “Ateş Çiçekleri”, “Demir Dev Güçlendirmesi” gibi.) Tabi sadece temizleme, onarımın da ihtiyaç olduğu noktalarda yeterli gelmeyebilir. Standart reiki enerjileri ile yine temizleme çalışmalarını destekleyici onarım çalışmaları yapabilirsiniz. (“Astral Beden Işıltısı” hafif temizleme ve güçlü onarımlarda severek kullandığım bir sistemdir.)
- Özellikle enerji yükseltici ve şifalandırıcı nitelikteki nefes uygulamaları ve meditatif çalışmalar, ağır olmayan durumlarda enerjinizi dengeleme ve yükseltmede yardımcı olabilir.
- Doğal taş kullanımı, bilinçli olduğunda belli bir noktaya kadar yine size katkı sunabilir ama burada vurguladığım “bilinç”, hangi taşın neye katkı sağladığını bilmek değil. Bu konu üzerine yakın zamanda bir yazı hazırlayıp paylaşacağız; çünkü doğal taş kullanımı, içinde çalıştığımız alanda pazarlama stratejileri ile müşteri / danışan sömürüsünün en yoğun olduğu konulardan biri.
- Gündelik yaşamımızla ilgili çeşitli aksiyonlar hem hayat kalitenizi yükseltebileceği gibi hem de basit düzeyde bir yıldız düşüklüğü durumunu dönüştürebilir; dengeli bir uyku düzeni, bedeninize uygun beslenme programı, sporu yaşamınızın bir parçası haline getirme vb. konular gibi. Bu gündelik denge de yaşam enerjimizin belli bir stabillikte olmasına katkı sunacaktır.
Tabi vaziyetiniz daha çetrefilli ise bu noktada destek almak, dönüşümü hızlı sağlayabilmeniz adına iyi bir seçenek olabilir. Bize bu konularda başvuran danışanlarımız genellikle önce bazı eylemleri denemiş ama çözüm bulamamış kişiler oluyor. Elbette yıldız düşüklüğüne iyi geliyor diye hacı – hoca tayfasına muska yaptıran mı dersiniz, bunun için özel ritüel ve majikal işlem yaptıran mı dersiniz; bunlar yazı içinde bahsettiğim tetik mekanizmalarını çatır çatır işleme sokabilecek türde yöntemler. Açıkçası çoğunlukla ışık yolunda olmayan varlıklarla bu tür işlemleri yapıyorlar, özellikle işe dini boyutta bakanlar için kısaca söylemek gerekirse bu tür işlemlerin çoğu rahmani değil ve yolculuğunuzda size sıkıntı çıkarır. Sonra bir de bunları temizlemek için seanslar yapıyoruz.
Yaşam planınızı şekillendirdiğiniz karmik kayıtları, çeşitli varlıkların çalıştığı muskalarla baskılayarak çözüm elde edemezsiniz, en fazla ötelemeye yardımcı olabilir ama siz çözüm bulduğunuz düşüncesinde, iyi niyetle, bu tür işlemler yaptırttığınızda farkında olmadan zaten enerji tahliyesi yaşadığınız alanınıza daha da çok negatif ve düşük titreşimli varlığın bağlanmasına ön ayak olabilirsiniz.
“Yıldız Düşüklüğü” konusundan muzdarip olan danışanlarımızın vaziyetine göre “Holistik Şifa” ya da “Kolaylaştırıcı Ezoterik Şifa (KEŞM)” uygulamaları ile bireysel seanslar gerçekleştiriyoruz. Özellikle durum derinlerde ise daha karma odaklı çalıştığımız KEŞM seanslarını danışanlarımıza tavsiye ettiğimizi söyleyebilirim. Çalışma yöntemlerimizi HİZMETLER menüsü altında yer alan HOLİSTİK DENGELEME ÇALIŞMALARI alt menümüzden inceleyebilirsiniz.
Sevgiyle, ışıkla kalın.
Taner Tözün