Merhaba sevgili dostlar. Son yazımda “Ataç Enerji” kavramından bahsetmiştim. Yaydığımız her düşünce ve duygu, niteliğine göre titreşerek, başka dostlarımıza tesir edebileceğinden ve benzer rezonansta bir titreşimi de biz yayarken; ataç enerjilerin bizlere yapışabileceği üzerine değinmiştim. Bu yazımda da, cansız olarak nitelendirdiğimiz bütün bu maddelerin enerjiyi nasıl tuttuğundan, haliyle yaşadığımız evlerde, çalıştığımız iş yerlerinde bu enerjinin bizleri nasıl etkilediğinden ve son olarak da reiki gibi enerji kanallarına uyumlu olan terapist dostlarımın, şifa kanalları aracılığıyla mekansal şifalandırma işlemlerini nasıl yapabileceklerinden bahsedeceğim.
Öncelikle yine temel birkaç şey söylemek istiyorum. Evren içerisinde tezahür eden her madde, enerjinin farklı frekanslarda titremesiyle şekil almaktadır. Enkarne olduğumuz fiziksel bedenimiz kadar, gün içerisinde kullandığımız eşyalar, doğada "cansız" olarak nitelendirdiğimiz her maddenin özünde, otomat olarak tekâmül eden ve kendi çaplarında kazanımlar elde eden, biz insanlara göre geri seviyeli varlıklar bulunur. Haliyle eşyalar, kendi enerji alanlarında bir hafızaya, yani bir enerji tututuculuğuna sahiptir. Bu durum, yaşadığımız ve barındığımız evlerimiz; çalıştığımız iş yerleri için de geçerlidir. Özellikle negatif yönde enerji tesirine maruz kalmış eşyalar ve maddeler, üzerinde bu enerji parçacıklarını tutarak, ortam içerisinde etkileşim halinde olan insanlara tesir edebilmektedir. Bu enerjiler, kişilerin enerji alanlarına yapışarak, onlara ait olmayan "Ataç Enerji" bazında kişileri olumsuz olarak etkileyebilirler.
Mekânlarda neden çalışma yapmak gerekebilir? İnsan olarak stabil, düz bir çizgide yaşamanın pek mümkün olmadığını, inişlerle çıkışların her zaman olabileceğini, zannediyorum ki, hepimiz yaşayarak deneyimliyoruz. Haliyle, barındığımız evlerimizde, çalıştığımız iş yerlerinde duygusal ve düşüncesel olarak maruz kaldıklarımız yahut bizim ürettiğimiz enerji formları, cam açıp evi havalandırır gibi bulunduğumuz mekândan hemen gitmemektedir. Üzücü bir olay yaşadık, ağladık. Yaşadığımız bir olay bizi sinirlendirdi, kızdık ve belki eş-dostla kavga ettik ve belki de kırdık, döktük, parçaladık. Yaşadıklarımız bizi belki de sürekli bir şeyleri yoğun olarak düşünmemize doğru bizi sevketti. Maruz kaldığımız bir durum karşısında hep şunu, bunu yapacağım, görecekler gibi kalıpları evimize doldurduk. Ya da başka dostlarımız var, böyle enerji yayıp evimize, iş yerimize bu enerjileri doldurdu. Yaşadık, oldu, bitti kısmının uzaması, bu enerjilerin ev - iş yeri içerisinde tutulan kısmının bize geri yansımasıyla gerçekleşebilmektedir. Ne kadar kötü olabilir ki, diyebilirsiniz. Biraz, mekanlar bizlere ne gibi tesirler verebilir, onlara bakalım.
Satılmayan evler, evin belli odalarından veya alanlarından uzak durmak, ev dışında iyi hissederken evde yorgun hissetmek, yalnızca evdeyken konsantrasyon eksikliği hissetmek, evin atmosferi veya titreşimleriyle ilgili huzursuzluk hissetmek, uyuma zorluğu çekmek veya kabuslar görmek, evle ilgili kötü duygular hissetmek; iş hatlarında nakit akışı azalması, programların veya üretim hatlarının yetersiz ve verimsiz olması, iş yerinde yüksek çalışan sirkülasyonu, binanın belli bölümlerinde dikkat çekecek ölçüde rahatsız hissetmek, iş yerinde “bitkin” hissetmek, yaratıcılık eksikliği veya düşük moral, istenmeyen iş güvenliği kayıtlarıyla sonuçlanan dikkatsiz davranışlar vb. durumlar evlerde ve iş yerlerinde bizleri benzer tesirlerle etkileyebilirler.
Elbette, taşınılan evin ya da açılan iş yerinin eski sahiplerinin de bu mekanlara enerjilerini, anılarını bıraktığını unutmamak gerek. Burada bir yandan “Atalar” dinamiği de işin içine girebilmektedir. Miras yoluyla gelmiş mallarda ortaya çıkabilecek sorunlar, paylaşılamama, satılamama vb. durumlar ayrı bir çalışma konusudur ama salt mekan üzerinde yapılacak çalışmalar, o blokajların da çözümünde etken olacaktır.
Genel olarak, özellikle Usui ve Kundalini reiki sistemlerinde mekansal şifalandırma üzerine çalışma yöntemleri vardır. Altın Üçgen, Gümüş Mor Alevi, Şambala, Alfa Omega gibi şifa enerji sistemleriyle de mekansal çalışmalar yapabilmek mümkündür. Özellikle yazılarımı ve çalışmalarımı takip eden dostlarım bilirler; son aylardır Alfa Omega Şifa Enerjisi kanalı üzerinde yoğun bir şekilde çalışmalar yapmaktayım, veriler toplamaktayım. Neden Alfa Omega üzerinde bu kadar durduğumuzu da kısmetse ayrı bir yazımda, çalışma gözlemlerimi de aktararak sizlere aktaracağım. Ataç enerjilerden arınmak üzerine verdiğim örneklemeler gibi, şimdi sizlere mekan üzerinde çalışma yapılırken, neleri nasıl dikkate almanız gerektiği üzerinde duracağım.
Çalışmalarımıza başlamadan önce dikkate almamız gereken ilk unsurun “Mekanların canlı” olduğunun bilincine varmak olduğunu sizlere hatırlatmak istiyorum. Çalışmayı gerçekleştireceğiniz evinizde, bir dostunuzun evinde veya geçiminizi sağladığınız iş yerinizde çalışmaya başlarken, o eve sizi barındırdığı ya da o iş yerine size para kazandırdığı için teşekkür etmeniz güzel bir açılış olacaktır. Ben, tercihen oda oda çalışmasını seviyorum. Mekana teşekkürümüzü ettikten sonra çalışmaya başlayacağınız odaya geçin. Bu sefer de o odaya ve o oda içerisindeki eşyalara, sırasıyla sizi barındırdığı / size para kazandırdığı için, tekâmülünüzde yaşayacaklarınıza aracı oldukları için teşekkür edin. Akabinde bir yere oturarak çalışma gerçekleştirecekseniz, odanın bir duvarına yakın bir yere oturup, genel niyetle enerji aktarımına başlamadan 10-15 sn süreyle duvara dokunun ve çalışma hakkında bilgilendirmeyi içinizden yapın. (Şöyle uzaktan bakılınca, normal maddi realiteler içerisinde ne kadar deli işi gibi göründüğünün farkına varıp, bir gülümsedim :) Örnek olarak, “Beni bu odada barındırdığın için sana teşekkür ediyorum. Burada benim / ev halkının / çalışma arkadaşlarımın aracılığıyla üzerinde sana ait olmayan enerjileri taşıyorsun. Artık, onları taşıma görevin bitti. Şimdi onları bırakabilirsin. Arınma ve şifalanma süreci için sana X kanalı / kanalları aracılığıyla enerji aktarmak istiyorum, lütfen bu şifa enerjisini kabul et. Teşekkürler.” şeklinde çalışmaya başlayabilirsiniz. Bu girişimizi yaptıktan sonra kanalı olduğumuz reiki ve diğer şifa kanalları aracılığıyla şöyle bir enerji aktarma niyeti edebiliriz: “KANALI OLDUĞUM ‘X’ ŞİFA ENERJİSİNİN BU ODAYA VE BU ODADAKİ EŞYALARA, ONLARA AİT OLMAYAN ATAÇ ENERJİLERDEN, GEÇMİŞ ANI ENERJİLERİNDEN TEMİZLENMESİ VE BU ENERJİLERİN YARATTIĞI BLOKAJLARIN AÇILMASI & ŞİFALANMASI İÇİN SEVGİYLE AKMASINI İSTİYORUM VE X KANALINA TEŞEKKÜR EDİYORUM.” Niyetimizi de ettikten sonra oturur pozisyonda, gözlerimiz kapalı, enerji akışı kesilene kadar kalmanızı tavsiye ediyorum. Diğer odalarda da yine benzer bir giriş yaparak, enerji niyeti ile aynı pozisyonda çalışın.
Mekânın büyüklüğü, içinde yaşanılan olayların farkındalığı neticesinde birkaç güne yayılı şekilde birkaç seans yapmanız gerekebilir. Özellikle ilk çalışmalarınızda, odanın enerjisini, odanın o yaydığı duygu ve düşünceyi hissetmeye çalışın ve sonraki çalışmalarınız için bu hisleriniz size referans olsun.
Çalıştığınız işyeri büyükse, komple bir çalışma yapmanız eğer çalışansanız tuhaf olabilir ama işvereninize durumu anlayabileceği nitelikte anlatıp çalışma yapmanız, kanaatimce önemlidir. Çalıştığınız iş yeri, bir enerji terapisti olarak çalışma yapmanızın daha kolay olabileceğini düşünüyorum.
Yaşadığınız eve dair, sizden öncesine ait bir hikayesi varsa, onu bilmeniz çalışmalarınızda sizi yönlendirebilir.
Ataç enerjiler ile ilgili yazımda, özellikle adaçayı tütsüsü üzerine bir çalışma örneği sunmuştum. Enerji terapisti dostlarım, enerji çalışması esnasında birkaç tutam adaçayını yakarak odada dolaştırabilirler. Enerji terapisti olmayan dostlarımız da yukarıda örnek olarak sunduğum çalışma girişi metninde, şifalanma ve arınmanın adaçayı vasıtasıyla olmasını dileyerek sadece tütsü vasıtasıyla kabaca bir çalışma gerçekleştirebilirler.
Düşüncesel ve duygusal olarak sürekli yayın yaptığımızı hatırlayalım ve hem kendimiz için, hem de çevremiz için düşünce ve duygularımıza dikkat etmemiz gerektiğini unutmayalım. Bu yazımın da okuyan bütün dostlara faydalı olmasını umuyorum. Barındığınız / çalıştığınız mekânlar üzerinde arada bir çalışmayı ihmal etmeyin.
Işığınız bol olsun, sevgiyle kalın.
Taner Tözün
www.evrenselenerji.net