“Sadece bugün için, endişelenmeyeceğim.”
Bu kavram, 5 temel reiki prensibinden birisini oluşturmaktadır. Bu yazımda zaman kavramı çerçevesinde endişe ve akışa güven üzerinde duracağım.
Öncelikle bu prensipte yer alan “Endişe” kelimesini, “Yaşamın Akışına Güveneceğim” ile değiştirerek başlamak istiyorum. Olmamasını istediğimiz bir kalıp üzerinden bir şeylerin olmasını istediğimizde, konu üzerinde direnç potansiyeli oluşturabiliriz. Gerçekten kalbimiz iyi niyetlerle dolu olabilir ama bu istenilmeyen durum üzerine yaşamımıza yeni deneyimler çekme potansiyelimizi artıran bir eylem kanaatim ve deneyimlerimce. (Hâlâ markette nişastaların yanında duruyor olma potansiyeli olsa da “Secret” kitabı işlevli)
Sonra, günümüz dünyasında, hatta bulunduğumuz coğrafyada endişelenmeden, yaşamın akışına güvenerek yaşayabilmek ne kadar mümkün?
İnsanların reiki ya da farklı enerji metotlarına çekilme dürtüsünün altında içsel şifalanma arzusu yatar. Endişelerin yaşamımızda tezahür etme sebepleri, olayın kendisinden çok, bizim olaya bakış açımızla gerçekleşmektedir. İçsel bir yolcuğuluğa adım attığımızda her şey bir anda dönüşmeyecektir. Bu tür şifa enerjilerini günlük olarak kullanıyor olmamız, daha farkındalıklı bir bilinç yoluna bizi sokabilmektedir. Kesinlikle sokar demiyorum çünkü bütün bu enerji kanalları birer araçtır ve tezahürler de bu araçları bizim ne denli onları kullanmamızla bağlantılıdır. Elimizde çekiç varken hâlâ duvara çiviyi çekiç yardımıyla çakmıyorsak, bu bizim tercihimizin sebep – sonuç ilişki bağlamında değerlendirilecektir. Şifa metotları bize, çekici ve kullanırsak olacak potansiyellerin bilincini sunar.
Yine bu tür alanlarla uğraşırken, enerji uygulayıcısıyken başımıza hâlâ talihsiz serüvenler dizisinin bir bölümü olabilecek nitelikte olaylar geliyorsa, umutsuzluğa kapılmak yerine sahip olduğumuz araçları olması gerektiği gibi kullanmamız gerekir. Kişinin kendi dengelenmesi adına yaptıkları zaten dürtüsel olarak kişiyi çözüm yoluna doğru çekecektir. Bu bağlamda bireysel farkındalık önemlidir. Bu olayı ben neden yaşıyorum? Neyi fark etmem gerekiyor? Daha önce benzer bir olayda nasıl davrandım ve nasıl sonuçları oldu? Bu sefer daha farklı bir adım atabilir miyim? Bu tarz soruları kendisine sorma cesareti gösterebilen bir kişi için, çözüm yoluna adım atmak olası potansiyeli doğuracaktır. Nihayetinde içsel yolculuğa çıkma sebeplerimizde şifalanmak yatıyor.
Yaşamımızda tezahür eden olumsuz bir durum bizi geçmişe sürükleyip “Zaten hep böyle oluyor” dedirtebileceği gibi, “İleride de hep karşıma çıkacak” gibi endişe kalıpları yaratabilir. Zaten endişe dediğimiz duygu “Şimdi”de barınmayan bir duygudur. Onun yeri geçmiştir, gelecektir. Dünde kalan bir duygu ile geleceğe ellerimizle taşıdığımız bir duygu.
“Peki ya çözüm?” dediğinizi duyuyor olacağım, sizler bu yazıyı okudukça.
Ortada problem olarak algıladığımız bir durum mevcutsa, aynı anda, şimdi, çözüm de mevcuttur. Dediğim gibi, endişeleri oluşturan ana neden olayın kendisinden çok olaya yaklaşım biçimimizdir. Karşımıza sürekli çıkan olaylar, bizim ana tezahür noktasını gözden ıskalamamıza sebebiyet verecek kaygıyı da yaratabilir, çözüm yolunda adım atmamıza da aracı olabilir. Bu, tamamen bizimle ilgilidir. Olumsuz olarak etiketlediğimiz bir olay karşısında endişeye kapılıp, eski enerji kalıplarında debelenmeyi de seçebiliriz ya da az önce belirttiğim gibi kendimize sorular sorarak, kendi kendimizin koçu olabilir ve cevabı keşfedebiliriz.
Gerçeklerle yüzleşmek, kendimizle yüzleşmek güvenlidir, ışığı yaşamımıza getiricidir.
Şifa enerjileri bu alanda da biz uygulayıcılara fayda sağlar ama onda da doğru isteklerle, doğru çalışmalar yapıyor olmamız önemlidir. Sürekli yaşamınıza çıkan bir durumu Reiki’nin ortadan kaldırmasını talep etmemiz, reiki ve yaşam dinamiklerini henüz anlayamamış olmamızdan kaynaklanabilir. Ruhsal tekamül yolumuzda evrensel prensiplere ters bir durum yaratabilir bu tarz bir çalışma şekli. Bunu talep edersek, benzer olayı yine kendimize çekmemiz için fitili ateşleyebiliriz; ama bu olayla ilgili çözüm yoluna adım atabilmeniz için çalışma yapmak, sizi olması gerekecek yola yönlendirebilir. Şifa çalışmalarında farkındalık isteyin.
Yol bir tane değildir. İlerlememize olanak sağlayacak sonsuz sayıda seçenek mevcuttur.
Olayları savaşarak değil, anlayarak çözümleyebilmek daha kolaydır. Yapılması gerekenleri gerçekleştirdiğinizde de yaşamın akışına rahatlıkla güvenebilirsiniz. Yaşamın akışına güvenmek, bir tür kaygısızlık, boş vermişlik değildir. Yapılması gerekenleri yapıp, ilerleyebilmektir.
Ve siz enerji uygulayıcısı dostlarım. Yolunda gitmeyen bir şeyler varsa, neden var? Kendinizi ölçün, tartın ve bunu yaparken her türlü deneyime açık olun. Emin olun ki, kendimizle ilgili bireysel farkındalıklarımız, çarpık duygu ve düşüncelerimizin yerleştiği enerji merkezlerimizin ne olduğunu bilmemiz, kendimiz adına çalışma yaparken ışığa ilerleyen yola girmemize yardımcı olacaktır.
Karanlık bir odada köşeye sinip, birierin kapıyı açmasını beklemek yerine, ayağa kalkarak, duvarları yoklayarak kapıyı bulun ve açın. Karanlık bir odada kapı açıldığında, dışarı karanlık sızmaz; odanın içine ışık dolar.
Olumsuz bir durumla karşılaştığınızda, sadece bugün için, yaşamın akışına güvenin ve olaya farklı bir açıdan yaklaşın. Bunu alışkanlığa dönüştürebilirsiniz ve artık sizin için yeni bir yol görünür olur ve bu yollar her farklı durumda karşınıza getirilir.
Bunu yapabilirsiniz, isterseniz.
Sevgiler
Taner Tözün
www.evrenselenerji.net